Çiftler arasında çocuk sahibi olamama nedenlerinin yarısından fazlası erkek faktörüne dayanmaktadır. Hiçbir problemi olmayan tamamen sağlıklı çiftlerde bile, 6 aylık düzenli ilişki sonrası çocuk sahibi olma olasılığı %60-70’ken, bu oran 1 senenin sonunda %90’a ulaşmaktadır. Bu nedenle kısırlık, 1 senelik düzenli, korunmasız cinsel ilişkiye rağmen çocuk sahibi olamamak olarak tanımlanmaktadır.
Erkeklerde görülen kısırlığın temel nedenleri; üreme sistemi organlarındaki yapısal engeller, sperm problemleri, hormonal sorunlar ve iktidarsızlık gibi işlevsel bozuklardan kaynaklanmaktadır.
Doğal yöntemlerle gebelik sağlanamadığında, erkekteki şüpheli bir kısırlığın teşhis edilebilmesi için yapılacak olan test ve tetkikler şöyledir:
⦁ Fiziksel muayene ve tıbbi özgeçmiş,
⦁ Semen örneğindeki anormalliklerin varlığını kontrol etmek için semen analizi,
⦁ Hormon seviyelerini değerlendirmek için kan testleri,
⦁ Genetik testler
⦁ Testis içindeki kanalların sperm içerip içermediklerini tespit etmek için testis biyopsisi,
⦁ Testis, Prostat bezi gibi üreme organlarını görüntülemek için ultrason taraması istenir.
Kişisel farklılıklar(bayanın yaşı, sosyal istekler veya bilinen risk faktörlerinin bulunması), kısırlık değerlendirmesinin daha önce yapılabilmesine olanak sağlamaktadır. Bir çok aile tarafından yanlış algılanan kısırlık tedavisi, sadece tüp bebek yöntemlerinin uygulanmasından oluşmamaktadır. Kısırlığa neden olan faktörün tespit edilmesi kısırlık tedavisinde ilk sırada yer almaktadır. Ayrıca sırf erkek kısırlığının değerlendirilmesi sırasında, hastaların yaklaşık %1’inde hayatlarını tehdit edebilecek hastalıkların tespit edilmesi, bu değerlendirmenin önemini bir kez daha ortaya koymaktadır.
Kısırlık değerlendirmesinde ilk aşama, çiftlerin cinsel yaşamlarındaki olası yanlışların tespit edilmesi ve düzeltilmesidir. Sperm hücresi bayan rahmi içinde 2-5 gün canlı kalabilmektedir. Bu nedenle çiftlerin, bayanın yumurtlama döneminde 2 günde bir ilişkiye girmesi önerilmektedir.
Daha sık ilişki yaşanması, aktarılan sperm sayısını düşürebilirken, daha seyrek ilişki yumurtlama döneminin kaçırılmasına neden olabilmektedir. İlişki sırasında kullanılan kayganlaştırıcıların, sperm kalitesi üzerine zararlı etkisi olabilmektedir. Bu nedenle çocuk sahibi olmak isteyen çiftlerde kullanılmaması önerilmektedir.
Çocukluk ve erişkin döneminde çeçirilen birçok hastalık, erkek kısırlığından sorumlu olabilmektedir. Testisin kendi çevresinde dönmesi, kasık cerrahileri veya ergenlik döneminden sonra geçirilen kabakulak hastalığı kısırlıkla ilgili olabilirken, şeker hastalığı, tiroid hastalıkları, sinir sistemi hastalıkları ve kanserler de erkek kısırlığına neden olabilmektedir. Ayrıca kullanılan ilaçlar, çevresel faktörler ve kimyasallara maruziyet, sperm kalitesini bozarak kısırlığa neden olabilmektedir. Genelde önemi görülmek istenmeyen diğer bir faktör sigara kullanımıdır. Düzenli sigara kullanan erkeklerde, sperm sayısının, hareketliliğinin ve kalitesinin bozulduğu bilimsel çalışmalarla gösterilmiştir. Bu nedenle sadece kısırlık riski açısından değil, yardımcı üreme yöntemlerinin başarısı açısından da sigara kullanımı sonlandırılmalıdır.
Erkekte kısırlığın değerlendirilmesinde sperm analizi (spermiogram) oldukça önemlidir. Doğru verilen sperm tahlili, kısırlık hakkında çok önemli bilgiler verebilirken, doğru verilmeyen bir örnek sonrası gereksiz ileri değerlendirmeler yapılabilmektedir. Bu nedenle hastaların uygulama yöntemini anlaması ve kurallarına uyması gerekmektedir. Sperm tahlili için örneğin verilmesinden 2-7 gün (ortalama 3- 4 gün) önce cinsel perhiz gerekmektedir. Sperm boşaltılmasında masturbasyon en sık uygulanan yöntem olup, bu sırada kimyasal kayganlaştırıcılar kullanılmamalıdır.
Bazı hastaların geri çekme yöntemi ile örnek toplama çabaları, yetersiz materyal nedeniyle sonuçları yanlış etkileyebilmektedir. Sperm, laboratuardan elde edilecek steril ve örnekleme için uygun bir kaba boşaltılmalıdır. Elde edilen örnek vakit kaybedilmeden labaratuvara teslim edilmelidir. Normal şartlarda en fazla bekleme süresi 1 saat olup, üstündeki sürelerde test sonuçları değişebilmektedir. Sperm analizi, Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlemiş olduğu sonuçlara göre değerlendirilir. Ancak belirtilen değerlerin üzerinde olmak kesin doğurganlığı, altında olmak ise kesin kısırlığı göstermez. Sonuçlarda anormallik tespit edilen hastaların spermiogramları en az 3 hafta sonra tekrar değerlendirilmelidir. Risk değerlendirmesi ve sonuçlara göre ileri değerlendirme yapılabilir ve bu durum tamamen ürologların kontrolü altında yapılmalıdır.
Erkek kısırlığının sadece %3’lük kısmı hormonal hastalıklardan kaynaklanmaktadır. Bu nedenle birçok kişi tarafaından bilinçsizce kullanılmakta olan hormon ilaçlarının, kısırlık tedavisindeki yeri oldukça sınırlı olup, sadece ihtiyacı olan hastalara uygulanması gerekmektedir. Kısırlık tedavisinde amaç ailelerin sağlıklı çocuk sahibi olmalarını sağlamaktır. Ancak bu işlem sırasında maliyeti uygun, doğru tedavi yöntemlerinin seçilmesi ve aile bireylerinin bu tedavi sırasında zarar görmelerinin engellenmesi gerekmektedir. Tüm bunların sağlanabilmesi için, doğru değerlendirmenin doğru kişiler tarafından yapılması gerekmektedir.
Ejakulatta sperm hücresinin bulunmaması “azospermi” olarak isimlendirilir ve hormonal, testis dokusu ile ilişkili veya spermin taşındığı yollarda oluşmuş hasarlara bağlı gelişebilir. Diğer bir tanımlama ise “oligospermi” olup, 1 mililitre ejakulatta, 20 milyondan az sperm hücresinin bulunması olarak tariflenir. Bu hastalarda nedenin tespit edilmesi daha zor olup, bir grup hastada neden tam olarak tespit edilemeyebilinir. Sperm hücre sayısında azalmalar erkek kısırlığına neden olabilirken, spermin hareketliliğinin ve yapısının bozulması da erkekte kısırlığa neden olabilmektedir. Diğer taraftan sperm değerleri normal olmasına rağmen çocuk sahibi olamayan çiftler de bulunmaktadır. Sonuçta tespit edilen her özellik, bir hastalığın bulgusu olabileceğinden dikkatlice değerlendirilmesi gerekmektedir.
Kısırlık tedavisinde izlenecek yöntem, kişinin infertilite nedenine ve menide sperm olup olmamasına bağlı olarak değişkenlik göstermektedir.Erkekler için kısırlık tedavi yöntemlerini şu şekilde sıralayabiliriz:
Hormonal bozukluklar söz konusu olduğunda genellikle ilaç tedavisine başvurulmaktadır. Sperm üretimini kontrol eden hormonların azaldığı zaman, bu hormonların tekrardan yerine konulması sperm üretimine katkı sağlamaktadır. Hipogonadotropik hipogonadizm adı verilen bu tabloda iki yıla kadar uzayabilen bir ilaç tedavisinin ardından tekrardan sperm sağlanabilir; bu sayede normal yolla ya da tüp bebek tedavisiyle gebelik elde edilebilir.
Menideki sperm sayısının 10 milyon üzerinde olması ve morfolojik olarak şiddetli bir sperm defekti
bulunmaması halinde aşılama tedavisi uygulanabilir. Erkekten alınan sperm yıkanarak ölü hücreler ve
toksik atıklardan arındırılır. Böylece kaliteli spermin oranı artar ve bu kaliteli sperm kadın rahim ağzından
içeriye özel kateter ile verilir. Akabinde spermler yumurtaya ulaşır.
In-Vitro Fertilizasyon (IVF): Halk arasında tüp bebek olarak bilinen yöntemdir. Bu tedavi yönteminde aşılamadan farklı olarak; kadından alınan yumurta, erkekten alınan ölü ve atık hücrelerden arındırılmış sperm ile bir tüp içerisinde birleştirilir.
Intrasitoplazmik Sperm Enjeksiyonu (ICSI): Mikroenjeksiyon olarak adlandırılan bu tedavi yönteminde, erkekten alınan spermler mikroskopta incelenerek içlerinde en normal şekildeki spermler seçilir. Ardından seçilen bu spermler, kadından alınan yumurtaya tek tek yerleştirilir.
IMSI (Yüksek Mikroskobik Büyütme ile Seçilmiş Sperm Mikroenjeksiyon): Tüp bebek tedavisinde spermler mikroskopta yaklaşık 400 kat büyütülerek seçilirken, IMSI adı verilen yöntemde spermler özel mikroskoplarda 7200 kat büyütülür ve daha detaylı bir şekilde incelenerek seçilebilir. Bu yöntem, sperm yapısında gözden kaçabilecek yapısal anormalliklerin tespitini kolaylaştırmakta, yapısal ve genetik bakımından daha sağlıklı spermlerin seçilebilmesini sağlamaktadır.
Mikroskobik operasyonla menide hiç sperm hücresi olmayan hastaların testislerinden alınan dokudan sperm elde edilme işlemi olarak tanımlayabileceğimiz Mikro TESE, genel anestezi altında yapılmaktadır. Testisin açılmasıyla sperm kanalları incelenir ve dolgun sperm kanallarının görüntülenmesi ile beraber içlerinden sperm üretilmeye çalışılır. Sperm bulana kadar süren ameliyat, ortalama 2 saat kadar devam edebilir.
Erkek kısırlığı bir çok anatomik veya işlevsel bozukluktan kaynaklanabilmektedir.
Nedenin tespit edilmesi, doğru tedavinin düzenlenebilmesi için çok önemlidir. Çünkü her ayrı neden, farklı tedavi yaklaşımı gerektirebilmektedir.
Son yıllarda teknolojide ve bilimdeki yenilikler, 10 yıl önce çocuk sahibi olmanın imkansız olarak görüldüğü hastalıklarda bile, erkeklere “baba” olabilme imkanı sağlamıştır. Her geçen gün, bu konu üzerinde yapılan çalışmalar, kısırlık problemi bulunan ailelere umut dağıtmaya devam etmektedir.
Tedaviler sırasında dikkat edilmesi gereken nokta bireylere zarar vermeden en uygun yöntemin uygulanmasıdır. Bu durum da uygun değerlendirme ve doğru neden tespitine dayanmaktadır.
Geçmiş yıllarda, tanısal amaçlı kullanılan testis biyopsisi, günümüzde hem tanısal hemde eş zamanlı tedavi amacıyla kullanılmaktadır. Testis boyutu, kıvamı normal olan, hormon düzeylerinde anormallik tespit edilmeyen, azospermik(ejakulatta sperm bulunmayan) hastalarda, nedenin testisten mi yoksa başka bir anatomik yerden mi kaynaklandığını tespit etmek amacıyla kullanılır.
Testis biyopsisinin yapıldığı anda, sperm hücresinin saklanabileceği ortamın sağlanması gerekmektedir. Günümüzde sadece tanısal amaçlı biyopsi önerilmemektedir. Sperm hücresinin bulunduğu bölgenin işaretlenmesi, bir sonraki ihtiyaç anında yardımcı üreme yöntemleri için sperm kaynağının tespiti açısından çok önemlidir.
Piyasada erkek kısırlığına kesin çözüm sunduğunu belirten birçok ilaç bulunsa da, bu tedavilerin hiçbiri bilimsel anlamda başarılarını ıspatlayamamışlardır.
Belli bir grup hastada ilaç tedavisi, hekim kontrolü altında yapılabiliyor olsa da, erkek kısırlığı tedavisinde cerrahi yöntemler ilk sırayı almaktadır.
Kısırlık nedenine göre uygulanabilecek birçok cerrahi yöntem bulunmaktadır. Daha önce de belirtildiği gibi, erkek kısırlığı, beyin, testisler ve sperm taşıyıcı yollarda oluşabilecek hastalıklar sonucu ortaya çıkmaktadır. Bu bölgelerdeki hastalıkların cerrahi tedavileri farklılık göstermekte olup, nedene yönelik yapılmaktadır.
Teknik olarak uygulaması zor olan bu mikrocerrahilerin tecrübeli ellerde yapılması, başarı oranlarını etkileyebilmektedir.
Whatsapp İletişim