Her erkek 50 yaşından itibaren yılda bir kez prostat muayenesi ve serum PSA düzeyi kontrolü yaptırmalı. Ailede prostat kanseri öyküsü olan hastalara 45 yaşından itibaren bu işlem uygulanmalı. Prostatta kanser şüphesi genellikle kanda PSA seviyesinin yüksek çıkması ve/veya prostat muayenesinde şüpheli bulgu saptanmasıyla ortaya çıkar. Kontrollerde prostat kanseri şüphesi olan hastalara biyopsi önerilmelidir.
Biyopside temel amaç hastada kanser bulunup bulunmadığının ortaya konmasıdır. Ayrıca kanserin karakteristik özellikleri de değerlendirilir ve bu bilgiler doğrultusunda tedavi yaklaşımı belirlenebilir.
Prostat kanseri erkeklerde en sık görülen kanser olup tanısında kullanılan standart yöntem transrektal ultrason (TRUS) kılavuzluğunda, sistematik olarak 10-14 adet alınan prostat biyopsisidir. Bu yöntemle kanser saptanma oranları %27-40 arasında olup klinik önemli kanserlerin %20-25’i atlanır, ciddi oranda da klinik olarak önemsiz kanser saptanır. Klinik olarak önemli kanseri saptanamayan hastalar gerekli tedaviyi alamaz ve 2. hatta 3. defa biyopsi yapmak gerekebilmektedir.
Son yıllarda gelişen ve yaygın olarak kullanılmaya başlanan multiparametrik manyetik rezonans görüntüleme yöntemi ile prostat detaylı olarak incelenebilmektedir. Prostatta kanser olup olmadığını, varsa yerleşimini, boyutunu ve belki en önemlisi kanserin agresif/saldırgan olup olmadığını anlayabilmek mümkün olmaktadır. Bu yöntem ile 2-3 mm lik kanser odakları bile saptanabilmektedir. Bu nedenle klinik olarak prostat kanserinden şüphelenilen hastalarda biyopsi öncesinde bu yöntemi kullanmak, biyopsi endikasyonun doğru konulmasını sağlayacak ve gereksiz biyopsilerden hastalarımızı koruyacaktır. Dolayısıyla biyopsi öncesinde multiparametrik MR yöntemini kullanmak ve bu incelemede şüpheli odaklar saptanırsa biyopsi sırasında MR kılavuzluğundan yararlanmak son derece önemlidir.
Hedefe yönelik prostata füzyon biyopsi yönteminde multiparametrik prostat MR görüntüleri özel bir yazılım yardımı ile işlenerek 3 boyutlu bir prostat oluşturulmakta. 3 boyutlu görüntüde kanser açısından şüpheli odaklar işaretlenmektedir. Bu 3 boyutlu görüntüler biyopsi platformuna aktarılmaktadır. Biyopsi esnasında TRUS cihazından elde edilen prostat görüntüleri, aynı cihazda 3 boyutlu hale getirilmekte ve daha sonra MR ve TRUS görüntüleri üst üste getirilmek suretiyle füzyon işlemi gerçekleştirilmektedir. Bundan sonra işaretlenmiş şüpheli MR bölgelerinden sadece milimetrik sapmalarla biyopsi işlemi gerçekleştirilmektedir. Bu sistem sayesinde işaretli alanlardan direkt olarak biyopsi alınabilmektedir.
MR füzyon biyopsi yöntemi, sistemik biyopsinin eksikliklerinin üstesinden gelmek suretiyle prostat kanseri tanısında bir yöntem değişikliğine neden oldu. Füzyon prostat biyopsisi MR ile işaretlenen kanser acısından şüpheli bölgelerden direkt biyopsi alınmasını sağlamaktadır. Ayrıca klinik olarak anlamsız hastalığın tanısını azaltarak gereksiz tedavilere engel olmaktadır. Buna karşın aktif kanserlerin saptanmasında yüksek etkinliğe sahiptir.
Bu bilgiler ışığında prostat kanseri riski altındaki tüm erkekler için biyopsi öncesi MR ve sonrasında Füzyon biyopsi içeren tanısal yolun izlenmesi önerilmektedir.
Whatsapp İletişim